Kayıtlar

Dikkat! Sevgi Sandığın Şey Alışkanlığın Olabilir

 Sevgili kız kardeşim,  belki farklı yerlerdeyiz seninle. Belki de hiç görmedik birbirimizi. Sesimizi değil sözümüzü ulaştırma umuduyla yazıyorum sana bunları. Dilerim sana da umut, ayağa kalkmak için de ışık olsun. Kimseye muhtaç olmadığını unutma. Adına sevgi denilen ve senin hayatını köleleştiren o duygu sevgi değil alışkanlık. Sevgi incitmez çünkü. Sana kötü hissettirmez. Sevginin olduğu yerde değersizlik duygusu barınmaz. İyileştiren bir duygudur sevgi.  Kendini ait hissetmediğin yer seni hasta eder ve günden güne kötüleştirir. Lütfen orada durma. Sen kendini bulduğun yere aitsin. Gücünün farkında ol. Kendi paranı kazan mesela. Mutlaka bir meslek edin. Eğer okumadıysan ne yap et, alternatif yollar bul ve oku.  Uğruna hayatından vazgeçtiğin kim varsa seni terk edebilir. Kariyerin ve paran hariç. Maddi gücün her zaman elinde olsun. Gitmen gereken yerde kalmak için zorlama. Gücünü topla ve git. Zor olacak biliyorum. Yolların çiçekli demiyorum. Sadece sonunda kendi ...

Vizyonu Dünyaya Örnek Lider Atatürk

 Kadın hakları konusunda dünyaya örnek teşkil etmiş tek liderdir Mustafa Kemal Atatürk.  Çağının ötesinde geniş bir vizyona sahip olduğunu çeşitli yerlerde yapmış olduğu konuşmalardan anlayabiliyoruz. Özellikle kadına şiddetin arttığı bu dönemde ülkemizin şiddetle anılmasını değil, lideri Atatürk'ü takip ederek dünyaya örnek olmasını istiyoruz.  21 Mart 1923 yılında Konya'da yaptığı bir konuşmada; " Ben saygıdeğer hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, tersine pek çok yönlerde onların üstüne çıkacak bilgi ve kültürle donanacaklarına asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle inananlardanım " diyerek kadınlarla ilgili vizyonunun büyüklüğünü ortaya koymuştur.  Toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili söylediği sözler ise bir milletin gelişiminin can damarını belirtir niteliktedir. " İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerle...

Ölmedin ki Yas Tutalım

 Her 10 Kasım'da içimde daha da çoğalan minnet duygularıyla yazıyorum bunları Atam. Biliyorum seni "anmak"tan öte "anladığımız" zaman yeşerecek çorak topraklarımız. "Benim naciz vücudum elbet birgün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" dedin. Bu 10 Kasım'da kalbim yine Anıtkabir'de kaldı. İçimde büyüyen özlemle gezdim bastığın toprakları. Sayende sahip olabildiklerimi düşündüm. Kız çocuklarına okuma, fikirlerini söyleyebilme ve özgür olabilme hakkını verdiğin için teşekkür ederim Atam. Senin kız çocukların büyüdü. Sana verdikleri sözü tutabilmek, devrimlerini koruyabilmek için canla başla çalışıyor. Biliyoruz gölgen hâlâ üzerimizde. Her umutsuzluğa düştüğümüzde biliyoruz ki izinden gidiyoruz. Bir tek o yolu biliyoruz. İlelet!  Sen hiç ölmedin ki yas tutalım. Bizimkisi yokluğuna isyan. Sarılıyoruz devrimlerine. Her düştüğümüzde ışığına tutunup ayağa kalkıyoruz. Bu cumhuriyeti kurarken nasıl pes etmediysen bizl...

İstanbul Sözleşmesi Yaşatır

 Bir gece ansızın İstanbul sözleşmesinden çekildiğimizi öğrendik.  Sonrasında tam bir kaos ortamı oluştu. Kadınların ve çocukların yaşam hakkını koruyan bu sözleşmeden çekildiğimiz günden bu yana kadın cinayetleri hızla artmaya başladı. Güvencemizin elimizden gitmesi en çok cani ruhlara yaradı. Kanundaki boşluklar, güvenlik zaafiyetleri ve cezasızlık politikasıyla kadınların yaşamları hiçe sayıldı. Şimdi elde avuçta sadece 6284 sayılı kanun kaldı. Onun da uygulanmasında ciddi sıkıntılar var. Bu yüzden kadınlara her ortamda bu kanunu dikkatlice okumalarını ve eğer şiddet durumundan korunmaya ihtiyaçları varsa 6284'ü yetkili birimlere hatırlatmalarını ve bu kanun kapsamında korunma istemelerini hatırlatıyoruz. Böylece  birbirimizin can güvenliğini korumaya ve kanunu elimizden geldiği kadar uygulatmaya çalışıyoruz. Bizimkisi karınca misali yolda olmak aslında. Tabiki bu mücadelemizin olumlu sonuçlandığı örnekler oluyor. Olmaya da devam edecek.  Biliyoruz ki bu konudaki ...

Kutsal Aile Dramı

"Annelik kutsaldır. Kadın anne olunca tek önceliği çocuğu olur. "  Lütfen sürekli birşeyleri kutsayan lügatınızı susturun artık. Kutsamak kolayınıza geliyor. Böylelikle kutsadığınız şeyle ilgili aklınızı kullanmanıza gerek kalmıyor. Annelik kutsaldır diye diye yıllarca kadınların üstüne gereksiz duygusal yükler yüklediniz. Bunu yaparken çocuğun iyiliğinin yolunun annesinin iyiliğinden geçtiğini düşünmediniz. Saçını süpürge etmesini istediğiniz kadınlar saçını taramayı unuttu. Böylelikle kurban psikolojisi mutsuz annelerden mutsuz çocuklara geçti. Ve o çocuklar büyüyüp depresif, şiddet eğilimli yetişkinler oldu. Nesilden nesile şiddeti büyüttünüz.  Annelik kutsal falan değildir arkadaşlar. Bir tercihtir sadece. Dünyaya getirdiğim çocuk dünyaya gelmeyi seçmiyor. Benim doğurma tercihim sonucunda dünyaya geliyor. Bu durumda ona neden hayatı boyunca bana borçluymuş gibi davranayım? Biliyorum ki ben onun duygularını tanıyabileceği rol modeliyim. Kendini tanıması, duygularını, davra...

Kız Kardeşlik Farkındalığı

30'lu yaşların basamaklarını hızla çıkıyorum. Bilgelik zamanı derler. Haklılar. 20'li yaşlarda göremediğiniz çoğu şey hakkında, 30'lu yaşlarda farkındalık sahibi oluyorsunuz. Dünyaya bambaşka bir pencereden bakıyorsunuz. Rakibiniz sadece kendiniz oluyor. Yarış halinde olmanın yorgunluğunu bitiriyorsunuz. Gün geçtikçe daha iyiye gidiyorsunuz aslında. Yaşlanmak değil yaş almak mesele.  30'lu yaşlar kalbinizdeki yarayı bile değiştiriyor. Elbette ki hayat bazen yaralanıp çoğu zaman iyileşecek gücü kendinde bulmak ve bunun için gerekeni yapmaktan ibaret. Kalbimde hep var olan kız kardeşlik duygusunun evrensel farkındalığını daha erken yaşlarda kazanabilmeyi dilerdim. Geç değil. Farkına vardığım yerden devam edip gerekeni yapıyorum şimdi.  Konusabildiğim her ortamda farklı şehirlerde, farklı hayatlar yaşasa bile hikayesi aynı olan kız kardeşlerime ses olmaya çalışıyorum. Aynı şehirde buluşamasak bile aynı duyguda, aynı gözyaşında buluşuyoruz. Kenetlenmek yakışıyor bize. Hep b...

Anneme Sarıl Bu Şehri Yak

 "Eğer sıradaki bensem,anneme sarıl, bu şehri yak."  Bu mücadele senin için sevgili kız kardeşim. Korkma ben yanındayım. Yanındayız. Eğer gecenin karanlığında sokakta yürürken korkuyorsan yakarız bu şehri. Bir kişi daha eksilmeye tahammülü kalmayanlarız biz. İsimleri farklı olsa da aynı kader senaryosuna baş kaldıran kadınlarız biz. Sorularımız var bizim. " Abimi okuttun da beni neden okutmadın? Neden senin istediğin gibi yaşamak zorundayım? Neden kahkaha atamam mesela? Neden gelinlikle girdiğim yerden kefenle çıkmak zorundayım? "  İsyanlarımız var bizim. " Madem gelinlikle girdim kefene layık gördünüz; size de tabut taşımak yaraşır. Sırtlayın tabutumu. Evlat acısı sizin olsun. " Çok yakın bir kız kardeşimin ailesine isyan sözleriydi bunlar. Hiç unutmadım. Her hatırlayışım içimi kanatsa da unutmadım.  Ülkemde her gün kadınları koruyan yasalar uygulanmadığı için binlerce kadın vahşice katledilirken öfkemi diri başımı dik tutmalıydım. Sahi o yasalar neden uy...

Feministler Ne İster?

  Feminizm, "erkek düşmanlığı" değildir. Peki derdimiz düşmanlık değilse, bizce hiç adil olmayan bu düzen içerisinde neler isteriz? Sesimizi ne uğruna bu kadar güçlü çıkartırız birlikte bakalım.  * Kadınlarda ve çocuklara yapılan her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını isteriz.  * Kız çocuklarının eğitim hakkının elinden alınmaması, çocuktan gelin olmaması, çocuğun çocukluğunu yaşaması için uğraşırız.  * Cinsiyet temelinde ayrımcılık yapmamak için çıkartılan yasaların sadece imzada kalmaması için hatırlatmalar yaparız.  * Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve istismarın son bulması, bunu yapanların en ağır cezayı alması için elimizdeki bütün imkanları kullanırız.  * Aile içerisindeki sorumluluğun cinsiyet ayırt etmeksizin eşit bir şekilde paylaştırılmasını isteriz.  * Kadınların siyasi, sosyal ve ekonomik hayatında karar verme yetkilerine müdahale edilmemesi için çalışırız.  * Yerel yönetimlerde milleti temsil eden koltuklarda kadın...

Ataerkillik Can Alıyor

  Bu ülkede sadece bu ay işlenen kadın cinayetlerinden haberiniz var mı? 6 kadın babaları, 2 kadın oğulları, 10 kadın evli oldukları erkekler tarafından öldürüldü. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 15 Mayıs 2024 de Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgeseli ve Eylem Planını duyurmuştu. Sonuçlar ortada. Erkeğin reis kabul edildiği ataerkil sistem içerisinde kadınlar ölüme terk ediliyor. Şiddet normalleştiriliyor. Aile odaklı politikalar kadınların ve çocukların hayatını karartıyor. Manisa’da 19 yaşındaki kadın yanında 3 yaşındaki çocuğuyla sokak ortasında şiddete uğruyor. Adli mercilere 14 yaşından beri şiddete uğradığını anlatıyor. 19 yaşında bir kadını korumaktan aciz adli merciler bu duruma yıllarca seyirci kalıyor. Sonuç; gencecik şiddet mağduru, hayatı elinden alınmış bir kadın ve küçücük bir çocuk. Yetkili makamlar 14 yaşında hamile kalan bu kadına okula gittin mi diye sormuyor. Aileyi güçlendireceğiz diyenler o aile içerisinde kadınların ve çocukların yaşadı...

Kıt Aklından Uzundur Etek Boyum

  Ben bir kadınım. Eksik yada yarım değilim. İrademi, mantığımı, vicdanımı kullanma özgürlüğüm var ve bu kimsenin tekelinde değil. Sokağa çıkacağım saatlere ben karar veririm. Toplum baskısı değil. Gece 3’de sokakların kadınlar için güvenli olmaması koskoca bir ülke için normalleştiriliyor. Es kaza o saatte dışarda görülen bir kadına farklı bir gözle bakılıyor. “Gece sokaklar tekin değil. Kadın olsun otursun evinde. O saatte dışarda ne işi varmış? “ Sanane kardeşim! Sokaklar senin tekelinde mi? Senin edepsizliğin benim özgürlüğümün önüne çıkıyorsa ben değil sen edebine sahip çıkacaksın. Dışarda gördüğün kadına tacizde bulunmak gibi bir pislik yaptığın zaman kadının etek boyuna suç bulmayacaksın. Kadın bedeni kadınındır. Etek boyu dahil hiçbir konuda söz hakkı senin kirli zihniyetine ait değil. Rahatsız mı oldun? Gözünü kapat. Kapatmıyor musun? Yolunu değiştir. Benim etek boyum sana dert olmasın yani. Etek boyuma kafa yorana kadar yaşadığın dünyadaki küresel sorunlarla i...